HOCALI KATLİAMININ 21. YILDÖNÜMÜ
Devrim Öztürk
24.02.2013
Değerli konuklar,
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Hocalı kasabasında 21 yıl önce yaşanan büyük acıyı anmak üzere bu toplantıya katılan herkese hoş geldiniz diyorum. Bu akşam bu toplantıyı düzenleyerek bizleri ve Azerbaycan’dan dostlarımızı biraraya getirdiği için Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu’na ve Hamburg ve Çevresi Atatürkçü Düşünce Derneği’ne çok teşekkür ederim. Bu vesileyle, Azerbaycan’dan gelen Saygıdeğer Milletvekili Rovşan Rzayev’e ile değerli akademisyen Dr. Maharram Zülfikarlı ve Prof. Dr. Hakkı Keskin’e selamlarımı sunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, bundan 21 yıl önce Hocalı katliamında hayatlarını kaybeden yüzlerce soydaşımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Azerbaycan halkının acısı bizim de acımızdır. Bu tür acıların ne yaşadığımız coğrafyada ne de dünyanın hiçbir yerinde bir daha tekrarlanmamasını temenni ediyorum.
Değerli konuklar,
Türkiye ve Azerbaycan, gücünü ortak bir tarih ve kültür birliğinden alan güçlü bağlarla birbirine kenetlenmiş, geçmişte olduğu gibi bugün de kader birliği içindeki iki ülkedir.
Bizler tarihiyle, kültürüyle, diliyle, kan bağıyla, kader birliğiyle tek bir milletiz. İkili ilişkilerimizin derinliğinin dünyada eşi ve benzeri bulunmamaktadır.
Türk milleti, ulu önder Atatürk’ün işaret ettiği üzere sevinçte ve kederde beraber olduğu Azerbaycanlı kardeşlerinin acılarını en içten duygularla paylaşmaktadır.
İnsanlık tarihinin kara sayfalarından biri olan Hocalı katliamı barış, huzur ve istikrar içinde kalkınma hedefine iyi komşuluk ve işbirliği ilişkileri çerçevesinde ulaşılması iradesinin yerini, nefret ve kin duygularından beslenen saldırgan bir zihniyetin almasının doğurabileceği sonuçların acı bir örneğidir. Sözkonusu zihniyetin devam etmesi neticesinde 1 milyona yakın Azerbaycanlı kardeşimiz yurtlarından ayrılmak zorunda kalmış ve 21 yıldır kaçkın hayatı yaşamaya mahkûm edilmişlerdir.
Hocalı katliamı, insanlığın bugün ve gelecekte dersler çıkartması ve bu olaya karşı bugüne kadar gösterdiği tepki konusunda vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olaydır. En temel insani ve vicdani değerleri yok sayan bu insanlık suçunun tüm dünya kamuoyu tarafından en ufak ayrıntısına kadar bilinmesi yolunda Azerbaycan’a olan desteğimizin her zaman süreceğini bu vesileyle de ifade etmek isterim. Nitekim bu acı olay Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte Türkiye’de, burada Almanya’da da gördüğümüz üzere Türk toplumunun yaşadığı dünyanın her köşesinde düzenlenen etkinliklerle anılmaktadır.
Hocalı’da yaşananların hatırası hala çok tazeyken ve Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgali sürmekte iken, 1915 yılında yaşanan olaylara dair asılsız iddialar maalesef bazı ülkelerin gündeminde daha çok yankı bulabilmektedir. Tarihi gerçekleri bilimsel zeminde, arşivlerden istifadeyle diyalog yoluyla çözülmesi yolundaki iradesi Türkiye tarafından açıkça ortaya konulmuş olmasına rağmen, konuya nesnel ve hukuksal açıdan yaklaşmayan bazı ülke parlamentoları ve siyasi organlarının ilan ettiği hukuki dayanağı olmayan siyasi hükümlerden cesaret alan Ermeni tarafı, tarihi nitelikteki bir ihtilafın diyalog ve ortak akademik çalışmalar yoluyla çözümüne karşı tutumunu ısrarla sürdürmektedir.
Saygıdeğer misafirler,
Bu anma toplantısı vesilesiyle, Yukarı Karabağ’ın Ermenistan tarafından işgali sürecinde yaşanan insanlık dramının acısını kalbimizde hissettiğimizi, bir kez daha vurgulamak istiyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimizin, Yukarı Karabağ sorununa Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü temelinde, barışçı yollardan çözüm bulunması yönündeki çabalarını destekliyoruz.
Çeşitli ihtilaflarla ve huzursuzluklara karşı karşıya bulunan Güney Kafkasya’da Azerbaycan istikrarı, güçlenen demokrasisi ve ekonomik gücüyle örnek ülke konumundadır.
Güney Kafkasya’da kapsamlı barış ve istikrarın sağlanmasının uluslararası hukuk ilkelerine, uluslararası kuruluşların kararlarına uygun şekilde Ermenistan işgalinin sona erdirilmesi ile mümkün olacağı açıktır. Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından çekilmesi çağrımızı ve Yukarı Karabağ sorununun adil biçimde halledilmesi temennimizi yineliyorum.
Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesini benimsemiş Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin, yakın temas ve diyaloğun bölgede barışın tesisinde önemli rol oynayacağına yönelik inancımız tamdır. Bu duygularla Hocalı’daki şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anarak hepinize şükran ve saygılarımı sunuyorum.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Hocalı kasabasında 21 yıl önce yaşanan büyük acıyı anmak üzere bu toplantıya katılan herkese hoş geldiniz diyorum. Bu akşam bu toplantıyı düzenleyerek bizleri ve Azerbaycan’dan dostlarımızı biraraya getirdiği için Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu’na ve Hamburg ve Çevresi Atatürkçü Düşünce Derneği’ne çok teşekkür ederim. Bu vesileyle, Azerbaycan’dan gelen Saygıdeğer Milletvekili Rovşan Rzayev’e ile değerli akademisyen Dr. Maharram Zülfikarlı ve Prof. Dr. Hakkı Keskin’e selamlarımı sunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, bundan 21 yıl önce Hocalı katliamında hayatlarını kaybeden yüzlerce soydaşımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Azerbaycan halkının acısı bizim de acımızdır. Bu tür acıların ne yaşadığımız coğrafyada ne de dünyanın hiçbir yerinde bir daha tekrarlanmamasını temenni ediyorum.
Değerli konuklar,
Türkiye ve Azerbaycan, gücünü ortak bir tarih ve kültür birliğinden alan güçlü bağlarla birbirine kenetlenmiş, geçmişte olduğu gibi bugün de kader birliği içindeki iki ülkedir.
Bizler tarihiyle, kültürüyle, diliyle, kan bağıyla, kader birliğiyle tek bir milletiz. İkili ilişkilerimizin derinliğinin dünyada eşi ve benzeri bulunmamaktadır.
Türk milleti, ulu önder Atatürk’ün işaret ettiği üzere sevinçte ve kederde beraber olduğu Azerbaycanlı kardeşlerinin acılarını en içten duygularla paylaşmaktadır.
İnsanlık tarihinin kara sayfalarından biri olan Hocalı katliamı barış, huzur ve istikrar içinde kalkınma hedefine iyi komşuluk ve işbirliği ilişkileri çerçevesinde ulaşılması iradesinin yerini, nefret ve kin duygularından beslenen saldırgan bir zihniyetin almasının doğurabileceği sonuçların acı bir örneğidir. Sözkonusu zihniyetin devam etmesi neticesinde 1 milyona yakın Azerbaycanlı kardeşimiz yurtlarından ayrılmak zorunda kalmış ve 21 yıldır kaçkın hayatı yaşamaya mahkûm edilmişlerdir.
Hocalı katliamı, insanlığın bugün ve gelecekte dersler çıkartması ve bu olaya karşı bugüne kadar gösterdiği tepki konusunda vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olaydır. En temel insani ve vicdani değerleri yok sayan bu insanlık suçunun tüm dünya kamuoyu tarafından en ufak ayrıntısına kadar bilinmesi yolunda Azerbaycan’a olan desteğimizin her zaman süreceğini bu vesileyle de ifade etmek isterim. Nitekim bu acı olay Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte Türkiye’de, burada Almanya’da da gördüğümüz üzere Türk toplumunun yaşadığı dünyanın her köşesinde düzenlenen etkinliklerle anılmaktadır.
Hocalı’da yaşananların hatırası hala çok tazeyken ve Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgali sürmekte iken, 1915 yılında yaşanan olaylara dair asılsız iddialar maalesef bazı ülkelerin gündeminde daha çok yankı bulabilmektedir. Tarihi gerçekleri bilimsel zeminde, arşivlerden istifadeyle diyalog yoluyla çözülmesi yolundaki iradesi Türkiye tarafından açıkça ortaya konulmuş olmasına rağmen, konuya nesnel ve hukuksal açıdan yaklaşmayan bazı ülke parlamentoları ve siyasi organlarının ilan ettiği hukuki dayanağı olmayan siyasi hükümlerden cesaret alan Ermeni tarafı, tarihi nitelikteki bir ihtilafın diyalog ve ortak akademik çalışmalar yoluyla çözümüne karşı tutumunu ısrarla sürdürmektedir.
Saygıdeğer misafirler,
Bu anma toplantısı vesilesiyle, Yukarı Karabağ’ın Ermenistan tarafından işgali sürecinde yaşanan insanlık dramının acısını kalbimizde hissettiğimizi, bir kez daha vurgulamak istiyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimizin, Yukarı Karabağ sorununa Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü temelinde, barışçı yollardan çözüm bulunması yönündeki çabalarını destekliyoruz.
Çeşitli ihtilaflarla ve huzursuzluklara karşı karşıya bulunan Güney Kafkasya’da Azerbaycan istikrarı, güçlenen demokrasisi ve ekonomik gücüyle örnek ülke konumundadır.
Güney Kafkasya’da kapsamlı barış ve istikrarın sağlanmasının uluslararası hukuk ilkelerine, uluslararası kuruluşların kararlarına uygun şekilde Ermenistan işgalinin sona erdirilmesi ile mümkün olacağı açıktır. Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından çekilmesi çağrımızı ve Yukarı Karabağ sorununun adil biçimde halledilmesi temennimizi yineliyorum.
Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesini benimsemiş Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliğinin, yakın temas ve diyaloğun bölgede barışın tesisinde önemli rol oynayacağına yönelik inancımız tamdır. Bu duygularla Hocalı’daki şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anarak hepinize şükran ve saygılarımı sunuyorum.
Berati Alver
Başkonsolos
Pazartesi - Cuma
08:30 - 12:30 / 13:00 - 17:00
Konsolosluk Şubesi Randevu Saatleri: 09:00-12:00/13:00-16:00
Tatil Günleri 2025
| 1.01.2025 | 1.01.2025 | Yılbaşı Tatili |
| 30.03.2025 | 30.03.2025 | Ramazan Bayramı |
| 18.04.2025 | 18.04.2025 | Dini Tatil - Paskalya Arifesi |
| 21.04.2025 | 21.04.2025 | Dini Tatil - Paskalya |
| 1.05.2025 | 1.05.2025 | İşçi Bayramı |
| 29.05.2025 | 29.05.2025 | Dini Tatil (Hz. İsa'nın Göğe Yükselişi) |
| 6.06.2025 | 6.06.2025 | Kurban Bayramı |
| 9.06.2025 | 9.06.2025 | Dini Tatil - Küçük Paskalya |
| 3.10.2025 | 3.10.2025 | AFC Milli Gün |
| 29.10.2025 | 29.10.2025 | Cumhuriyet Bayramı |
| 31.10.2025 | 31.10.2025 | Reformasyon Günü |
| 25.12.2025 | 26.12.2025 | Dini Tatil - Noel 1. ve 2. gün |
+49 30 30 807090
TÜRKİYE'DE YATIRIM İMKANLARI