Ramazan Avcı 27. Yıl Anma Töreni Konuşması
(21 Aralık 2022, Hamburg)

Avcı Ailesinin Kıymetli Fertleri,
Türk ve Alman Toplumunun Değerli Üyeleri,
Sayın Basın Mensupları,

Bu akşam burada 21 Aralık 1985 tarihinde Neonaziler tarafından gerçekleştirilen ırkçı bir saldırı sonrası hayatını kaybeden Ramazan Avcı’yı anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Öncelikle merhum Avcı’ya Allah’tan rahmet, geride kalan ailesine ise sabırlar diliyorum.

Bu korkunç saldırının üzerinden 27 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olsa da acımız tazedir ve maalesef Almanya’da gerçekleştirilmiş olan diğer bütün ırkçı saldırılar gibi bu elim hadise de hafızalarımızda yerini korumaktır.
Bu anlamda, sadece Avcı ailesinin değil Almanya Türk toplumunun ortak acısı olan bu olayın unutulmaması, unutturulmaması için toplanmış bulunmamız, bu tarz saldırıların gelecekte yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması ihtiyacını hatırlarda tutmak adına son derece önemlidir.
Almanya ile ilişkilerimizin en önemli boyutlarından birini teşkil eden buradaki vatandaşlarımızı 60 yıldan uzun bir süredir Almanya’ya ve Alman toplumuna birçok alanda yadsınamaz katkılarda bulunmuştur.
Bir yandan “ikinci vatan” olarak adlandırdıkları bu ülkeye uyum ve katkı sağlamaya gayret eden Türkler, maalesef bir yandan da birçok sorun ve saldırıyla karşılamışlardır.
Bugün 27. yıldönümünü anmak üzere biraraya geldiğimiz bu hadisenin de acı bir şekilde ortaya koyduğu üzere, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve ayrımcılık bu sıkıntıların başında gelmektedir.
Vatandaşlarımıza karşı yapılan insanlık dışı bu ırkçı saldırılar hatıralarımızda derin yaralar açmıştır.
Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, Mölln, Solingen ve Hanau saldırılarını, NSU cinayetlerini unutmamız mümkün değildir.
Maalesef sadece Türk ve Müslüman oldukları için Almanya’daki insanlarımızın, evlerinin, işyerlerinin, camilerinin günümüzde de saldırılara uğradığı da bir gerçektir ve Almanya’da ırkçılığa karşı mücadelenin kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğini göstermektedir.
Demokratik toplumlarda yeri olmayan yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığa karşı siyasal, toplumsal ve yasal düzlemde tüm gerekli tedbirlerin alınması ve topyekün mücadele edilmesi son derecce önem arzetmektedir.
Bu bağlamda, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığıyla Türk-Alman hep birlikte mücadele etmemiz elzemdir. Toplumun tüm kesimlerinin, her türlü görüş ayrılığını bir kenara bırakarak, bu amaç etrafında birleşmesi gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Almanya’daki temsilcileri olarak, Almanya’daki insanlarımızın hak ettikleri şekilde huzur, esenlik, refah içinde, Alman toplumuyla uyum içerisinde yaşamaları ve ülkelerimize değerli katkılar sunmayı sürdürmeleri için Alman makamlarıyla işbirliğini sürdürmeye ve Almanya Türk toplumunun yanında olmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygıyla selamlıyor, tekrar başımız sağolsun diyorum.